|
 |
|
EFENDİME GİDEMEDİM |
|
|
|
Bugün 21 ziyaretçi (62 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
 |
|
SIRAT |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
SIRAT
Sıratın Mahiyeti
Bütün incelik ve kayganlığıyla Cehennemin üzerine uzatılmış ve altında da Cehennem, dalgalarıyla çırpınıp dururken gözünü kaldırıp Sırat köprüsüne baktığında yüreğine dolacak korkuyu bir düşün! Bu ne müthiş ve korkunç manzara! Üzerinden geçeceğini kesin olarak biliyor, altındaki Cehennemin karanlığına bakıyorsun. Ateş dalgalarının hışırtısını ve ta derinden kabarışının gürültüsünü işitiyorsun. Melekler sesleniyor: “Rabbimiz, bunun üzerinden kimi geçirmek istiyorsun?” Yine sesleniyorlar: “Rabbimiz, Rabbimiz! Sen kurtar! Sen kurtar!” Onca korkunç manzarasıyla ona bakıp dururken birden şöyle seslenilir: “Çıkın köprüye!” Birden bire senin ve mahlukatın ayağı altından değişmek üzere toprağın yükselişini hissedersin. Sonra yer, başka bir yere dönüşür. Bütün mahlukat âdeta bembeyaz gümüşten bir zemin üzerinde yayılmışlardır.
Sonra sen bütün dehşetiyle köprüye bakarken sana ve seninle birlikte herkese şöyle denilir: “Çıkın köprüye!” Sana “Köprüye çık” denildiği andaki yüreğinin çırpınış ve korkusunu bir düşün! Korku ve endişeden aklın uçmuştur. Sonra köprüye çıkmak için iki ayağından birini kaldırırsın. Ayağının altıyla onun keskinlik ve inceliğini hissedersin. Korkudan yüreğin ağızına gelir. Sonra diğer ayağını üzerine koyar, doğrulursun. Şimdi tam olarak köprünün üzerindesin.
Sıratta Günah Yükü
Sırtında taşıdığın günah yükün gittikçe ağırlaşmaktadır. Kalbin uçacak gibi olmasına rağmen köprüde yürümeye başladın, nihayet zirveye ulaştın. Sonra köprünün sallanmasıyla aşağıya doğru kaymaya başladın. Aşağıda Cehennemin kaynaması bütün insanları bir ıstıraba sürüklemiştir. Önünden ve arkandan insanlar peşi peşine Cehenneme yuvarlanmaktadırlar.
Acz ve zaafına rağmen köprü üzerindeki hâlini bir düşün! Önünden ve arkandan ayakları kayan erkek ve kadınlara bakmaktasın. Başları önlerine eğik, ayakları köprünün üzerinde... Melekler bazı erkeklerin sakallarından, bir kısım kadınların ise perçemlerinden yakalamaktadır. Bazılarının boynunda da halkalar vardır.
Yükselen Kıvılcımlar
Cehennem ateşi, onları yakalamak için azdıkça azmakta, coşup kaynamakta ve tepelerinin hizasına kadar kıvılcımlar saçmaktadır. Melekler onlara kancalar atıp çekmekte, ateş onların arzu ve hasretiyle kükreyip haykırmaktadır. Ateşin kıvılcımları insanların ta başlarına kadar sıçrayıp yetişmekte ve onları Cehennemin içine kadar çekmektedir. İnsanlar kurtuluşlarından ümit kesmiş vaziyette feryat ve figan etmektedir. Alevlerin ta tepelerine kadar çıkmasından aşağıya yuvarlanmakta ve “Mahvolduk! Helak olduk!” diye bağırmaktadırlar. Sen de, “ayaklarım kayar, köprüden aşağıya uçarım, düşüp vücudum paramparça olur, ayaklarım köprünün üzerinden kesilip havalanırım” korku ve endişesi içerisinde onlara bakmaktasın.
Sıratta Hâlimiz Ne Olur?
Bu hâli sakin bir kafayla ve güçsüz bedenine acıyarak düşün! Köprünün üzerinden rahat geçmek için daha dünyada iken günah yükünü hafiflet. Hiç şüphesiz Kıyamet gününün tehlikeleri, onları dünyada iken akıllarıyla düşünen, onlardan kurtuluşa çok büyük önem veren, kalblerine Âhiretteki kurtuluşun ağır yükünü yükleyen, o kurtulabilme korkusunu yüreklerinde taşıyan Allah dostları için hafifletilir. Bu özelliklerinden dolayı Mevlâları, Kıyamet günü bunları üzerlerinden hafifletir.
Öyleyse sen de bunları sürekli olarak göz önüne getir, bunların korku ve kaygısını kafandan bir an olsun çıkarma ki, Allah da böylece sana hafifletip kolaylaştırsın. Çünkü Allah zatına yemin ederek, dostlarına hem dünyadaki hem de Âhiretteki korkuyu tattırmayacağına söz vermişti |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
 |
|
KURAN KERİM DİNLE |
|
|
|
|
|
 |
|
NAMAZ VAKİTLERİ |
|
|
|
|
|
 |
|
DUA |
|
|
|
|
|
|
KESİNLİKLE BAKMANIZI TAVSİYE EDERİM.
|
|
|
|
|
|
 |
|
İLAHİLER |
|
|
|
|